Merhabalar,

Bugün psikolojinin derin sularına dalacağız ve bu bilim dalını halk dilindeki karşılıklarıyla birlikte ele alacağız. Herkesin anlayabileceği bir dilde, günlük yaşamımızda sıkça karşılaştığımız psikolojik durumları ve bu durumların halk arasında nasıl algılandığını konuşacağız.

Bölüm Konuları:

• • Psikoloji biliminin temel kavramlarını ve bu kavramların halk arasındaki yansımalarını keşfedeceğiz. Bilimsel terimlerin nasıl gündelik yaşantımıza sızdığını ve halk dilinde nasıl farklılaştığını öğrenmek için heyecan verici bir başlangıç yapıyoruz.
• • Annelerin doğum sonrası yaşadığı psikolojik değişimleri ve bu değişimlerin halk arasında nasıl anlaşıldığını konuşacağız. “Lohusa sendromu” olarak bilinen durumların bilimsel arka planını ve toplumdaki algısını inceleyeceğiz.
• • Halk arasında sıkça inanılan nazar kavramının psikolojik etkilerini ele alacağız. Nazara inanmanın bireylerin psikolojik durumlarını nasıl etkilediğini ve bu inancın psikolojik açıklamalarını tartışacağız.
• • Obsesif kompülsif bozukluğun (OKB) halk arasındaki karşılığını ve bu durumun halk inançlarıyla nasıl ilişkilendirildiğini keşfedeceğiz. Takıntıların ve ritüellerin kökenlerini anlamak için derin bir yolculuğa çıkıyoruz.
• • Falcılığın ve kehanetlerin, şizofrenik belirtilerle olan benzerliklerini ve farklarını tartışacağız. Halk arasında falcılık ve kehanetle ilgilenen kişilerin psikolojik durumlarını ele alacağız.
• • Psikotik atakların ve öfke patlamalarının halk arasında nasıl anlaşıldığını ve bu durumların bilimsel açıklamalarını inceleyeceğiz. Anlık öfke patlamalarının ve psikotik epizodların arkasındaki psikolojik süreçleri tartışacağız.
• • Manipülatif kişilik özelliklerinin halk arasında “şeytan tüyü” olarak adlandırılmasının nedenlerini ve bu kişilik özelliklerinin psikolojik temellerini inceleyeceğiz. İnsanları etkileme ve manipüle etme konusundaki bilimsel gerçekleri tartışacağız.
• • Narsistik kişilik bozukluğunun halk arasındaki karşılığını ve bu bozukluğun kökenlerini ele alacağız. “Gubuz” olarak bilinen kişiliklerin psikolojik analizini yapacağız.
• • Sosyal anksiyetenin ve içe kapanıklığın halk arasındaki yansımalarını ve bilimsel açıklamalarını tartışacağız. Sosyal ortamlarda yaşanan kaygıların ve bu kaygıların günlük yaşantımıza etkilerini ele alacağız.
• • Genel olarak kaygı ve anksiyetenin halk arasındaki algısını ve bu durumların bilimsel açıklamalarını inceleyeceğiz.

• Bu bölümde, halk dilindeki psikoloji kavramlarını daha iyi anlayarak hem kendinizi hem de çevrenizi daha yakından tanıyacak, günlük yaşamınızdaki psikolojik durumları daha bilinçli bir şekilde değerlendireceksiniz.

  --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/mustafa-cay/message

Neden Yanlış İnsanlara Çekiliriz?

Bu evrensel ve zaman zaman can sıkıcı fenomen, neredeyse herkesin hayatında en az bir kez karşılaştığı bir durumdur. Akıllı, mantıklı düşünen bireyler olmamıza rağmen, kendimizi neden defalarca duygusal olarak uyumsuz, hatta zararlı ilişkilere sürüklenirken buluyoruz? Bu bölümde, aşkın bu karmaşık dansını, bilim ve kalbin birleştiği bir yerden ele alıyoruz.

Çocukluk çağında oluşan bağlanma modellerimizden, bilinçdışı inanç ve beklentilerimize kadar pek çok faktörün ilişki tercihlerimizi nasıl şekillendirdiğini derinlemesine inceliyoruz. Ayrıca, yanlış kişilere olan çekimimizin altında yatan duygusal ihtiyaçları ve bu durumdan nasıl sağlıklı bir şekilde ilerleyebileceğimizi tartışacağız.

Her birimizin kalbinde, bizi tamamlayacak ve anlayacak birini bulma arzusu yatıyor. Ancak bazen, bu arayış bizi beklenmedik maceralara ve öğrenme derslerine sürükleyebiliyor. "Neden Yanlış İnsanlara Çekiliriz?" bölümümüzde, ilişkilerdeki bu zorlu ama öğretici yolculuğu anlamaya, kendimizi ve arzularımızı daha iyi tanımaya ve en önemlisi, gerçek mutluluğa ve sağlıklı ilişkilere doğru adımlar atmaya odaklanıyoruz.

Bu heyecan verici bölümü kaçırmayın. Kalbinizin en derin köşelerine yolculuk ederken, bize eşlik edin ve ilişkilerinizde daha bilinçli, daha mutlu bir geleceğe doğru ilk adımı atın.

Merhaba,

Bu haftaki bölümümüzde, yaşamın karmaşasında kendimize nasıl daha nazik ve şefkatli olabileceğimizi konuşacağız. "Kendini Kucaklamak: Öz-Şefkat" adlı bölümümüzde, öz-eleştirinin pençesinden sıyrılıp, kendimizi olduğumuz gibi kabul etmenin yollarını araştırıyoruz.

Hayat bazen acımasız olabiliyor ve biz de en çok kendimize karşı acımasızız. Peki ama neden? İşte bu bölümde, öz-şefkatin ardındaki sırları çözüyor ve zihnimizi bu yeni perspektifle nasıl eğitebileceğimizi öğreniyoruz. Öz-şefkat, kendimizi şefkatli bir dost gibi görmek, hatalarımızla barışık olmak ve zor zamanlarda kendimize karşı anlayışlı olmak anlamına geliyor.