Stüdyonun kapısında uzaklara daldım. Stüdyo dediysek bir oda, bilgisayar ve mikrofon. Sabah olsun da buraya gelip kayıt alanları dinleyeyim diye dua ederdim. Paramı biriktiriyorum çünkü ekipmanlar pahalı alamıyorum. Kayıt parası da yok. Yüzden fazla lirik var defterimde. Evde kimse yokken utanarak okuyorum hayatımı anlattığım basit lirikleri. İnternetten bulduğum bedava altyapılara okuyorum ve telefondan kayıt alıyorum. Geçen hafta biriyle tanıştım. En beğendiğim liriğin kaydını dinlettim. Benim telefonumu aldı ama hala aramadı.
Çok beğendiğini yüzündeki şaşkınlıktan anlamıştım. Hayatımın bu döneminde bazen haftada 2 lirik yazıyordum. Hip hop diyorlarmış ben rap diyorum buna. Rüyalar Anlatır Planlarımı albümümden yola çıkarak bu müzik türüne RAP dedim. Arkadaşlarım genellikle bana inanmayıp fikirlerimle dalga geçerlerdi. Onların yaptığı müzik özgün değildi. Düşük bel pantolon ve gözlükle etiketlenen bir müzikti. Bense duygularımı öylesine bir ahenkle anlatıyordum ki dinleyenler hem kendini şarkının içinde buluyordu hem de ritmine kapılıyordu.
Sonunda bir telefon geldi, kayıt stüdyosunda tanıştığım adam beni aradı ve bir demo çekmek istediğini söyledi. Bu konuşma sırasında kasada para ödeme sırasındaydım, aldıklarımı bıraktım ve koşmaya başladım. Koştum, koştum ve kumsala kadar. Lirikler ve ritimlerim içimde çalmaya başladı. O gece sabaha kadar denizde serbest RAP yaptım, bunu da ben buldum evet. Müzik açıp o an aklınıza gelen ve duygularınızı anlatan hikayelerin rapiydi ya da bir kelimeden hikaye üretiyordunuz örneğin erik. Rüyalar Anlatır Planlarımı! Ne mistik bir müzik türüydü bu. Milyonlarca insanın peşinden gideceği bir akımın ilk demosunu çekeceğimden habersiz uyuyakaldım sahilde. Sabah kırık bir bardağın üzerinde uyandım, kendime gelene kadar çıtır çıtır altımdaydı. Geç kalmıştım hemen kalkıp demo için hazırlanmam gerekiyordu.
Demo bittiğinde, kayıt stüdyosunda dinleyen herkesin elleri başında şaşkınca baktığını gördüm. Çıktım odadan, yürüdüm yapımcıya doğru ve herkes bana bakıyordu. Bu ne dedi bana, bu RAP dedim.
Şimdi doksan yaşındayım,
Siz beni tanımazsınız ama RAPin babasıyım,
Sadece yazdıklarımdan tanıyın,
Sahte gülüşlerimiz olur biz genelde kaybederiz.